Oyuncu Meltem Miraloğlu, sosyal medya hesabından yayınladığı videoda
Miraloğlu, ABD'de örgütlenmiş bir grubun kırmızı bayraklı suçlar işlediğini ve bu suçların medya maskesi altında örtbas edildiğini iddia etti, "Amerika Birleşik Devletleri'nde örgütlenerek kırmızı bayraklı suçlar işleyen, bu suçları da basın adı altında kapatmaya çalışan, dolayısıyla haberlerimi yayınladıkları tüm ülkelerde basın aracılığıyla suçlar işlenmiştir."
Türkler yapay zeka sayesinde para kazanabiliyorCourses AI | Search Ads|
Oyuncu, Amerika'da ilk defa yüz yüze tanıştığı ve yaş ortalaması 60 ile 85 arasında değişen bir grup insanın, kendisini siyasi suikastlerde kullanılmak üzere yönlendirmeye çalıştığını ifade etti. Oyuncu sözlerini şu şekilde sürdürdü, "Amerika'da ilk defa yüz yüze tanıştığım bu yaş grubundaki kişiler ile birlikte çalışan bazı şahıslar tarafından planlayarak adam öldürmeye teşebbüs, intihar etmeye zorlama, insan ticareti, tecavüz, tehdit, darp ve ağır yaralama, belgede sahtecilik ve dolandırıcılık, ekonomik ve psikolojik şiddet, bilişim suçları, kişisel bilgilerin hukuka aykırı bir şekilde ele geçirilmesi, immigration (göçmenlik) suçları da dahil olmak üzere birçok suç işlendiğini belirterek, Amerika New Jersey Campdon eyaletindeki Michelle Cohen Federal Supreme Court Mahkemesi'ne şikayetçi oldum." dedi.
Miraloğlu, bomba suikastı planına dair delilleri FBI'a teslim ettiğini açıkladı, "Bomba ile alakalı delillerimi Amerikalı FBI departmanına teslim ettim. Amaçları beni bomba suikastçısına çevirerek siyasi liderlere ulaşıp onları öldürmemdi ve ben bu projelerini kabul etmediğim için öldürülmek isteniyorum."
Amerika'ya geldikten kısa süre sonra hastalandığını belirten Miraloğlu, sağlık durumuna da dikkat çekti, "Yakın zamanda tedavi edilmezsem öleceğimden endişeleniyorum."
Miraloğlu, hayatı boyunca hiçbir yasal sorun yaşamadığını ifade ederek talebini şöyle dile getirdi, "Hayatımda hiçbir zaman soruşturmam ya da mahkemem olmadı. Tarafıma uluslararası davalar ile ilgilenme yetkisi olan ceza savunma avukatının sağlanması, Amerikan pasaportumu alıp özgürlüğüme kavuşmak istiyorum. Tanrının ve kanunların bana verdiği en doğal haklarımın İnsan Hakları Mahkemesi hakimleri tarafından da tarafıma teslim edilmesini saygılarımla arz ederim."
Miraloğlu açıklamasında, Türkiye'de oynadığı "Hayat Devam Ediyor" dizisi sonrasında sinema çekimleri için İstanbul'dan Kuzey Irak'a tek başına gönderildiğini söyledi. Burada kendisini asker kıyafetli silahlı kişiler karşıladığını aktardı. Ardından şu ifadeleri kullandı, "Sinema çekimleri için beni telefonların bile çekmediği dağlarda Türk karşıtı PKK örgütünün askeri üstlerine götürüldüm. Irak'ın dağlarında gözetim altında oynamış olduğum karakter PKK militanı askeri üniforması giymekteydi."
Oyuncu, söz konusu filmde yer alması için kendisini yönlendiren menajer Harika Uygur'a da tepki göstererek şu ifadeleri kullandı,"Beni bu sinema filminde oynamam için görevlendiren Harika Uygur ile iletişime geçtim. Benim menajerim olarak sizin ile anlaşmam bir aşk hikayesiydi ve ben hiç ama hiç Kürtçe bilmiyorum. Ve senaryoyu Kuzey Irak'ta senaristen alacaksın bahanesiyle size güvenerek tek başıma Kuzey Irak'ın dağlarına kadar gittim."
Görüntülerin kamuoyuna ulaşmasının ardından ise yaşadıkları için şunları söyledi, "Bu görüntü beni Türkiye'de sokak ortasında yürünmez bir duruma sürüklüyordu. Direkt ya da manalı ölüm tehditleri almaktaydım." Oyuncu, filmden çıkarılmayı istediğinde menajerinden aldığı yanıtı şu şekilde aktardı, "Menajerimden derhal bu filmde oynamış olduğum karakterin çıkarılmasını istedim. Menajerimin bana karşılığı aramızdaki kontrat iptali ve tüm bağlarımızın koparılmasıyla sonuç buldu."
Film tanıtım görüntülerinin yayılmasıyla tehditlerin arttığını, aile yaşamının daraldığını ve fiziksel saldırılarla karşılaştığını söyleyen Miraloğlu, yaşadığı trajediyi şöyle özetledi, "Film tanıtım görüntüleriyle sahne almaya başladığında daha çok duyulmaya, bu da benim ve ailemin Türkiye'de yaşam alanımızın kısıtlanmasına, mesleğimin, kariyerimin ve can güvenliğimin yerler altına serilmesine sebep oldu. Ölüm tehditleri sonrası ailemle birlikte oturmuş olduğumuz neden kaynaklandığı belli olmayan yangın korkularımı ikiye katladı. Kullanmış olduğum arabanın fren balatalarının birileri tarafından çalındığı ve benim yolculuk esnasında büyük bir kaza geçirmeme sebep oldu. Sadece bu iki olayla sınırlı kalmayıp defalarca ölümden kesinlikle kıl payı kurtulmuştum."
Meltem Miraloğlu, ABD'de davacı olduğu avukatının da Irak'taki proje ekibiyle bağlantılı olduğunu sonradan öğrendiğini ifade ederek şunları söyledi, "Amerika'da davacı olduğum eski avukatım Metin'in de Irak Film projesi ekibiyle yakın dost olduklarının kanıtları var elimde. Bunu daha önce bilmiyordum. Kendisiyle ilk defa Amerika'da tanıştık."
Sanat kariyerinin bilinçli olarak sabote edildiğini belirten Miraloğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü, "Yıllar su gibi geçiyor ve ben mesleğimi icra edemiyordum. Birkaç projede rol aldım. Ancak profesyonel, para kazandıran, kariyerimi iyileştirecek projeler değildi. Aksine daha da basitleştirmesi için teklif edilen projelerdi. Irak projelerinden sonra mesleğimi sonlandıran bu şahısların basında haberlerimi dahi yapmaları yasal bir suçtur."
