10962,02%0,30
40,88% 0,03
47,65% -0,09
4360,52% -0,45
7053,87% 0,00
Yerbilimci Prof. Dr. Naci Görür, Sındırgı’daki depremin ardından, X platformunda “Sındırgı depremi neyin uyarısıdır? Deprem dirençli kentlerin uyarısıdır. Bilgili olmaya, araştırmaya, fay sistemlerinin ayrıntısına, falcı olmaya, ben bildim saçmalıklarına lüzum yok. Gelin devlet, hükümet, belediye, halk el ele, omuz omuza verelim ve ülkemizi deprem dirençli hale getirelim. Bizimkinden daha büyük depremlerde insan ölmüyor, bizde 7 ve daha büyüğünde on binlerce insanımızı toprağa veriyoruz. Daha bıkmadık mı? Yeter değil mi?” diye sordu ve bir çağrı yaptı.
Hemen aradım ve bu çağrının satır aralarını sordum. Diyor ki: “Bu çağrıyı ilk kez yapmadım ki. Konferanslarda, bilim dünyasında, hükümet, belediyeler ya da iş dünyası çağırdığında söylediklerim aşağı yukarı hep aynı. Senelerdir aynı şeyi söylüyorum. Fay hatları belli, tehlike altındaki şehirler belli. Çünkü Türkiye deprem kuşağında bir ülkedir ve bu 14 milyon sene önce kurgulanmıştır. Yani dün de oluyordu, bugün ve yarın da olacak. Bazı yerlerinde çok, bazı yerlerinde az büyüklükte olacak ama olacak. E, o zaman ne zaman ve nerede olacak diye sormanın bir anlamı var mı? Vallahi de yok billahi de yok. Fakat dönüp dönüp aynı noktaya geliyoruz. ‘Ben bildim...’, ‘Sen bilemedin...’ İnan, bu oyun oynamaktır, halkı aldatmaktır. Çünkü ne zaman ve nerede olacağı önemli değil. Bugün olursa ben ölürüm. Yarın olursa sen ölürsün, sonra olursa torunlarımız ölür. Bu kadar. Ne zaman ve nerede öleceğimizi bırakıp, çok daha ağır zayiatlar vermemek için neler yapılmalı buna bir bakmalıyız artık.”