Duolingo, TikTok yasağını nasıl bir fırsata dönüştürdü

Duolingo'nun bu paylaşımı, sosyal medya platformu X'te hızla yayıldı ve markanın hem güncel kalma hem de platformunu akıllıca tanıtma becerisini ortaya koydu.

Duolingo, sadece dil öğrenimini erişilebilir kılmakla kalmayıp, aynı zamanda trendlere, teknolojiye ve kültürel olaylara uyum sağlama konusunda da uzmanlaşan bir marka. İster etkileyici sosyal medya paylaşımları, ister sevimli yeşil baykuş maskotu Duo aracılığıyla olsun, Duolingo nasıl ilgi çekeceğini, eğlendireceğini ve güncel kalacağını iyi biliyor. Bu durum, şirketin küçük işletmeler için sürekli değişen iş dünyasında çeviklik ve yaratıcılığın nasıl kullanılacağına dair bir örnek teşkil ediyor.

TikTok yasağı, Mandarin öğreniminde artışa yol açtı

ABD Yüksek Mahkemesi'nin TikTok'a yönelik kararı, özellikle geçim kaynakları konusunda endişelenen içerik üreticileri arasında büyük tartışmalara yol açtı (Ve gerçekten de ABD’de TikTok yasağı uygulandı fakat yeni başkan Trump, bu yasağı yürürlükten kaldırdı. Detaylara şuradan ulaşabilirsiniz). TikTok kullanıcıları, olası bir yasağa karşı tepkilerini dile getirirken, birçoğu Çince ve Mandarin dilinde popüler bir sosyal medya uygulaması olan RedNote'a yöneldi.

Bu kültürel değişim, beklenmedik bir sonucu doğurdu: Mandarin dilini öğrenenlerin sayısında artış. ABD'deki TikTok kullanıcıları, Çin platformlarının dijital dünyadaki artan önemini fark ederek Mandarin öğrenmek için Duolingo'ya yönelmeye başladı.

Duolingo, bu kültürel değişime zamanında ve esprili bir yanıt verdi: "Demek şimdi Mandarin öğreniyorsun." şeklinde bir paylaşım yaptı. Bu paylaşım, sosyal medya platformu X'te (eski adıyla Twitter) hızla yayıldı. Hem esprili hem de markayla uyumlu olan bu gönderi, Duolingo'nun platformunu akıllıca tanıtırken güncel kalma becerisini de gösterdi.

Duolingo'nun başarısı, kültürel ve teknolojik değişimlerin nabzını tutmanın önemini vurguluyor. İşte bu stratejileri kendi işletmenize uygulayabilmek için bazı püf noktaları:

1. Mikro trendlerin bir adım önünde olun

Duolingo, TikTok yasağı ve RedNote uygulamasının popülaritesinin artmasıyla ortaya çıkan Mandarin öğrenme ilgisindeki ani yükselişi fırsata çevirdi. Benzer şekilde, küçük işletmeler de sosyal medya trendleri, mikro trendler, haberler veya sektördeki gelişmeler gibi kültürel değişimleri yakından takip edebilir ve mesajlarını, tekliflerini veya kampanyalarını tüketicilerin ve müşterilerin değişen ilgi alanlarına göre uyarlayabilir.

2. Sosyal medyada özgün bir şekilde etkileşim kurun

Duolingo, mizah ve güncelliği kullanarak kitleleriyle etkileşim kurma konusunda oldukça başarılı. İster empati göstererek ister esprili bir üslup kullanarak olsun, çevrimiçi sohbetlere aktif olarak katılan markalar, kitleleriyle daha güçlü duygusal bağlar kurabilir. Trendleri izlemek ve markanız için uygun olan noktalarda etkileşim kurmak için TikTok, X, Instagram ve Reddit gibi platformları kullanın. Kitlelerinizin zamanını nerede geçirdiğini ve en çok hangi tür içerikleri tükettiğini anlamaya çalışın. Etkileşimde bulundukları platformları, kanalları ve içerikleri belirleyerek, mesajlarınızı ve stratejilerinizi onların zaten bulundukları ortamlara göre ayarlayabilir, böylece daha fazla ilgi ve bağlantı kurabilirsiniz.

3. Temel güçlü yönlerinizden yararlanın

Duolingo'nun kurucu ortağı Luis von Ahn, CAPTCHA'yı icat eden ve reCAPTCHA'yı yaratan bir teknoloji öncüsüdür. Bu uzmanlığı, Duolingo'nun eğitim ve teknolojinin kesişim noktasında büyümesine yardımcı oldu. Küçük işletmeler için de kendi benzersiz güçlü yönlerini belirlemek ve bunları stratejilerine entegre etmek, rekabette öne çıkmalarına ve değişen müşteri ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı olabilir.

4. Hızlı olun

Kıvraklık, günümüz iş dünyasında hayatta kalmak ve başarılı olmak için kritik öneme sahip. İster viral trendlere, nano trendlere, değişen müşteri davranışlarına yanıt vermek, ister RedNote gibi yeni platformları benimsemek olsun, işletmelerin esnek ve değişime uyum sağlamaya hazır olması gerekiyor. Hızlı değişen koşullara ayak uydurabilmek ve yeni fırsatları değerlendirebilmek için hızlı bir yaklaşım benimsenmeli.

5. Maskotlar hala etkili

Maskotların modasının geçtiğini düşünüyorsanız, tekrar düşünmelisiniz. Duolingo'nun kireç yeşili baykuşu, sosyal medyada bir yıldız haline geldi ve hâlâ insanlar tarafından seviliyor. Maskotlar, markalarla tüketiciler arasında kişisel ve unutulmaz bir bağ kurarak duygusal bir yakınlık yaratıyor. Tony the Tiger gibi 70 yıllık ikonik maskotlar bile yeni bir popülerlik kazandı. Örneğin Tony the Tiger, Kellogg's Frosted Flakes ve popüler oyun yayıncıları arasındaki bir ortaklık sayesinde Twitch'te yayın yapan ilk marka maskotu oldu. Bu yenilikçi hamle, nostaljiyi dijital kültürle birleştirerek sevilen kaplanı yeni bir nesille tanıştırdı.

Maskotların, yüzü olmayan kurumsal bir varlığa kişilik kazandırdığı unutulmamalı. Bu da markanın daha akılda kalıcı ve sevimli olmasını sağlayan etmenlerden biri.

Hızla gelişen bir dünyada güncel kalmak önemli

Duolingo'nun trendleri, teknolojiyi ve kültürü yakından izleme yeteneği, onu sıradan bir dil öğrenme uygulamasının ötesine taşıyarak, küresel çapta etkili, sohbetleri başlatan, etkileşimi teşvik eden ve zamanında hizmet sunan bir marka haline getiriyor. Pazarlama yayın organı Ad Age, Duolingo'yu yılın pazarlamacısı seçti. Küçük işletmeler için çıkarılacak önemli ders şu: Kültürel ortamı yakından takip edin, hedef kitlenizle anlamlı bir etkileşim kurun ve yenilikçi olmaktan çekinmeyin. Duolingo'nun örneğini izleyerek, yalnızca değişime ayak uyduran değil, aynı zamanda müşterilerinizin duygularına da hitap eden bir marka yaratabilirsiniz.